Ya Halık Celle Celalühü Ne Demek? Bir Hikâye Üzerinden Anlayış
Bazen kelimeler, bizlere yalnızca anlamlarını değil, hayatın derinliklerine dokunan bir yolculuğa çıkar. “Ya Halık Celle Celalühü” bu tür kelimelerden bir tanesi. Her bir harfi, insan ruhunu derinden etkileyen bir anlam taşır. Ama bunu anlamak için önce içsel bir yolculuğa çıkmak gerek. Bu yazıda, sizi kalbinizi ve zihninizi açacak bir hikâyeye davet ediyorum. Hikâyenin içinde, “Ya Halık Celle Celalühü”nün ne demek olduğunu, karakterlerin gözlerinden göreceksiniz.
Bir Hikâye Başlıyor…
Elif, yaşamının en zor dönemlerinden birini geçiriyordu. Kaybettiği bir yakın dostunun acısı, üzerine çökmüş ve her geçen gün onu daha da yalnızlaştırıyordu. Gece uyumak, gündüz dışarı çıkmak bile zorlaşmıştı. İçindeki boşluk o kadar büyüktü ki, hiçbir şey onu dolduramazmış gibi hissediyordu. Ancak bir gün, evinin önünde bir ses duydu: “Ya Halık Celle Celalühü.” Bu ses, Elif’in iç dünyasında uyanan eski bir çağrıyı uyandırmıştı.
O sesin kaynağını bulmak için, evin arkasındaki bahçeye doğru adımlarını attı. Karşısında, yaşlı bir adam duruyordu. Gözleri, hayatın bütün ağırlıklarını taşıyor gibi ama bir o kadar da huzurluydu. Elif’in şaşkın bakışlarına aldırmadan, adını seslendi: “Beni takip et, içindeki boşluğu görmek istersen…” Adamın söyledikleri, Elif’in içindeki bir boşluğu doldurabilir miydi?
Erkeklerin Çözüm Odaklı Bakışı
Elif’in karşısındaki yaşlı adam, bir zamanlar gençliğinde bir iş adamıydı. Ancak hayatın ona sunduğu tüm başarıların ve zenginliğin, içindeki boşluğu doldurmadığını fark etmişti. Bu yüzden, hayatı boyunca “Ya Halık Celle Celalühü” cümlesini dilinden düşürmemişti. O, Halık’ın her şeyi yaratan, her şeyin sahibinin olduğuna inanıyordu. Onun çözüm odaklı bakışı, şu şekilde şekillenmişti:
“Ya Halık Celle Celalühü” demek, Allah’ın her şeyi yaratan kudretine sığınmak demekti. Bir erkeğin zihninde bu, karşısındaki problemi çözme amacı taşıyordu. Her şeyin bir nedeni vardı ve her problem çözüme kavuşturulabilirdi. Elif’e anlatmaya devam etti: “Bu kelime, sadece bir dua değil, aynı zamanda bir yol haritasıdır. Hayatındaki sıkıntıları Halık’a, yaratan güce teslim etmelisin. O her şeyi bilir ve her şeyin sahibi olan Allah’tır. Senin derdine çare olabilecek tek kişi O’dur.”
Elif, yaşlı adamın sözlerinden bir şeyler alıyor gibiydi ama bir eksiklik hissediyordu. Kafasında sürekli olarak “Bir sorun varsa, bunun bir çözümü olmalı. Ama çözüm nedir?” diye dönüp duruyordu.
Kadınların Empatik ve İlişkisel Yaklaşımı
Ertesi gün, Elif’in ruhu biraz daha huzurlu hissediyordu. Ama hala o eksiklik, o boşluk hissi devam ediyordu. O zaman aklına, yıllardır çok sevdiği bir arkadaşı olan Ayşe geldi. Ayşe, Elif’in duygusal dünyasına her zaman en yakın olan kişiydi. Her iki arkadaş da bir akşam buluşarak bir süre sessizce yürüdüler.
Ayşe, Elif’in içinde taşıdığı boşluğu fark etti ve ona şöyle dedi: “Elif, Halık sadece yaratıcı değil, aynı zamanda sevgisini ve merhametini her an bizlere sunan bir varlık. O’na sığınmak, sadece sorunları çözmek değil, aynı zamanda içsel huzuru bulmaktır. O’na dua ettiğinde, duygusal olarak O’na yakın hissedersin. Yani, O sadece dışarıda bir güç değil, içindeki sevgi ve merhametle seni saran bir varlıktır.”
Ayşe’nin sözleri, Elif’in içindeki boşluğu derinlemesine anlamasına yardımcı olmuştu. Bir kadın için, Halık’ın varlığı sadece çözüm odaklı bir yaklaşım değil, aynı zamanda kendini sevgisine teslim etmenin, ruhsal bir rahatlamanın ve empatik bir bağ kurmanın da temeli olabilirdi.
Hikâyenin Sonu: Ya Halık Celle Celalühü
Elif, iki farklı bakış açısını birleştirerek hayatını yeniden şekillendirmeye karar verdi. Artık hem çözüm odaklı hem de duygusal bir yaklaşımı benimseyecek, Halık’ın yaratıcı gücünü hem mantığıyla hem de kalbiyle hissedecekti.
“Ya Halık Celle Celalühü” demek, her şeyin yaratıcısı olan Allah’a teslimiyet demekti. Ama aynı zamanda, her türlü zorlukla başa çıkarken, O’nun sevgisine ve merhametine güvenmek demekti. Elif, içindeki boşluğu doldurmak için sadece sorunları çözmeye değil, O’na yakınlaşarak ruhsal huzura da yöneldi.
Ya Halık Celle Celalühü… Bu kelime, Elif için artık bir yolculuktu. Hem çözüm hem de duygusal bir bağ kurarak, hayatına anlam katmaya başlamıştı.
—
Peki, sizce “Ya Halık Celle Celalühü”nün anlamı nedir? Herkes bu kelimeyi farklı şekillerde mi algılar? Siz bu kavramı nasıl yorumluyorsunuz? Düşüncelerinizi bizimle paylaşın!